8 Eylül 2014 Pazartesi

Essential Homme Dergisi Fotoğraf Çekimi



Daniel Radcliffe Essential Homme dergisinin ağustos kapağına konuk oldu. Essential Homme adına Kevin Sinclair tarafından yapılan fotoğraf çekiminde Daniel'ın stilisti ise Micheal Fisher idi.

















4 Eylül 2014 Perşembe

Daniel Hakkında İlk Kez Duyduğumuz 10 Şey

Geçtiğimiz günlerde yeni filmi What If'in tumblr. hesabını bir süreliğine devralan Daniel bazı hayran sorularını cevapladı. Resmi sitesinde derlenen soru-cevap etkinliğinde daha önce duymadıklarımız da vardı. İşte o sorulardan 10 tanesi ve cevapları...


What If setinden herhangi bir sahne kıyafeti aldın mı? Çekimde kullandığımız tişörtlerden birkaç tane aldım, onları cidden beğendim. Her zaman kostümlerden birkaçını saklamaya çalışırım. (Horns çekimlerinde giydiğim ceketi de aldım!)

Özellikle çalışmak istediğin ünlüler var mı? Coen Kardeşler birlikte çalışmak isteyeceğim insanlar. Dane DeHaan ile tekrar çalışabilmeyi umuyorum - yakın arkadaşlarımdan biri oldu. Dwayne Johnson - Hangi film olabileceği konusunda henüz emin değilim, ama gerçekten onunla bir araya gelmek isterdim çünkü filmlerini izlemeyi seviyorum.

Bugüne kadar romantizm, ilişkiler ve aşk hakkında aldığın en iyi tavsiye nedir? Her zaman haklı olmayacaksın, bu yüzden sadece dürüst ol. Bir ilişkideyken, açık ve dürüst olmak, konuşmak ve iletişim gerçekten önemli şeyler. Annem ve babam 30 yıldır evliler ve birbirlerinin en yakın arkadaşılar, her zaman her şeyle ilgili birbirleriyle konuşurlar.

Müzik zevkin heyecan verici ve modern. Son zamanlarda bir festivale/müzik şovuna gittin mi? Hayır. Korkarım uzun zamandır gitmedim. Yeni favori grubum Milky Chance adındaki Alman grup. Harikalar ve albümleri göz atmaya değer.

En sevdiğin pizza hangisi? Two Boots adındaki yerin çizburger pizzaları var, ona 'The Dude' diyorlar. Dana kıyması, köfte, Amerikan peyniri ve Cajun pastırmasından oluşuyor.

Sette olan en eğlenceli beklenmedik şey neydi? Genelde, Adam Driver setin neşe kaynağıydı çünkü sürekli doğaçlama yapıyor. Bir gece çekim yaptığımız evin mutfağında şakalaşıyorduk. Hepsi berbat, babaların anlattığı türden kötü şakalardı. Bir sebepten Adam ve ben bu şakalara histerik kahkalar atıyorduk. O an orada olmanız lazımdı.

Kahve, sıcak çikolata yada çay? Sıcak çikolata, kesinlikle. İnsanların kafasındaki İngilizlerin sürekli çay içtiği düşüncesi benimle örtüşmüyor.

En sevdiğin renk nedir, Daniel? Sanırım çoğu zaman sarı. Çocukken olan buydu - odam sarıya boyanmıştı.

Hayranlarınla ilgili en çok minnettar olduğun şey ne? Hepinizin türlü türlü insanlar olması; çok açık fikirlisiniz. Çünkü birçok farklı türde film çekiyorum. Hayranlarla tanışmak her zaman sevimli, çünkü coşkularını seviyorum. Bu yaptığım tercihlerle ilgili iyi hissetmemi sağlıyor.

Klasik Hollywood'dan bir oyuncu ile tanışacak olsan bu kim olurdu? Bir keresinde George Clooney ile tanıştım, çok havalı bir durumdu. O harikaydı, bana sarıldı ve birkaç mükemmel tavsiye verdi.



George Clooney & Dan, Beyaz Saray Muhabirler Derneği Yemeği, 2012 





2 Eylül 2014 Salı

Daniel Radcliffe - PARADE Magazine (Röportaj)

PARADE Magazine'den Dotson Rader Daniel ile Los Angeles'ta bir röportaj yaptı. Sohbet havasında geçen röportajda Daniel film setine duyduğu sevgiden, yeni filmi What If'ten ve aşktan bahsetti. 



Seni 2012'deki kapak çekimimizden beri görmüyordum.

O fantastikti. Parade'in o kapağı hala annemle babamın mutfağında bulunuyor. Bu onların favorilerinden biri. Çok teşekkür ederim. 

Bu çok tatlı. Sana yeni filmin What If (The F Word) 'i sormama izin ver. Bu ilk romantik komedi filmin?
Evet. Uzun zamandır günümüze ait ve modern bir şeyler yapmak istiyordum, içinde yaşadığımız dünyaya açıkça bağlı olan bir şey. 


Neden şimdi?
Daha önce hiç şansım olmamıştı. Bu yüzden bu heyecan vericiydi. Ayrıca her zaman bu kadar iyi senaryolar okumuyorsunuz.


What If çağdaş bir aşk hikayesi. 
Bu inanılmaz zekice ve eğlenceli bir film. İnsanların kafa karışıklığı yaşamadan aşık olduğu anları yakalamak harika bir iş. Aşkın karmaşıklığına imkan tanıyor.


Zoe Kazan ile çalışmak nasıldı?
Birlikte çalışılacak harika biri. Onunla ilgili söylediğim iyi şeyler yeterli gelmiyor. Yüce gönüllü bir aktris. Çok zeki, çok eğlenceli. 


Ekranda onunla mükemmel bir kimyanız var.
Kimyamız tutuyor. İkimizde kitapseveriz, bilirsin, biraz da asosyal. Ve benzer şeyler bizi güldürebiliyor. Biriyle bu tarz bir yolculuğa çıktığınızda set dışında böyle bir şey geliştiriyorsunuz. Gerçekten çekim yapmadığınız zamanlarda birlikte gülüyorsunuz. Onun nasıl yaşadığını öğreniyorsunuz. Bunları filme de yansıtabilirsiniz. 


Başka romantik komediler de çekecek misin?
Kesinlikle istiyorum. Bu tamamen doğru senaryoyu bulmakla ilgili, her zaman olduğu gibi. What If'ten önce uzun zamandır bir komedi bekliyordum, ama her zaman benim için doğru olanı bulduğumdan emin olmak istedim. Her zaman daha çok komedi çekmeye açığım, ama yapabileceğim en mükemmelini arıyorum. Hiçbir zaman bir şeye sırf 'Oh, bunun gibi başka bir şey daha yapmalıyım,' yada 'bu filmin başarısından yararlanayım' gibi bir şey hissederek atlamak istemem. Kariyermin henüz böyle bir dönemde olduğunu düşünmüyorum.


What If yirmili yaşlarındaki insanlarla ilgili, senin kuşağın. Neden senin yaşlarındaki insanlar cinsel birlikteliğin kolay, aşkın zor olduğunu düşünüyor?
Doğru. Bence benim yaşlarımdaki insanlar, ve daha gençleri, her şey için teknolojiyi kullanarak büyüyen insanlar. İnternet çok hızlı ve etkili. Ve bu içinde birçok genç insanın yaşadığı bir dünya, bir şeylerin çok hızlı olduğu bir yer. İnternetteki diğer şeyler gibi, aşkın uzun ömürlülüğü de bir soru işareti yaratıyor. Ama bence aşk genellikle ulaşılması zor bir şey. 


Ama senin neslin genelde karşılıklı iletişimdense birbirine tweet yada mesaj gönderiyor gibi görünüyor. 
İnternet yada telefon aracılığıyla konuştuğumuzda bu daha az kişisel, gerçek iletişimle daha az ilgili ve genelde olduğumuz kişiyi temsil etmiyor. Teknolojinin bu kısmından insanları bir araya getirmesi bekleniyor İlişki kurmak açısından, bence getiriyor da. 


Sevecek birini bulmak noktasında, internet başvurulacak iyi bir yol mu?
İnternette tanışmamış ama yine de sorunları olan birsürü insan var. Ama şahsen kalıcı bir ilişki arıyor olsam aramaya internetten başlamam zor gibi görünüyor. 


İnternetten birini aramaz mıydın?
Bilmiyorum. Daha önce kimseyle o şekilde tanışmadım. Daha önce hiç internetten yada yüz yüze olmayan başka bir iletişim yoluyla tanıştığım biriyle çıkmadım.


Birinin seni sevdiğini nasıl anlıyorsun?
Bu anlaması zor, çok zor bir şey. Hepimiz aşkın ne olduğuna dair bir fikirle büyüdük. Bu, aşkı bulduğunda sahip olduğun diğer tüm problemlerin aşk tarafından ele geçirileceği ve bastırılacağı gibi bir düşünce. Büyüme sürecinin bir kısmı da işlerin böyle yürümediğinin farkına varmak. Aslında, bir ilişkide aşkın/sevginin yanında yerine oturması gereken birçok şey var. Özellikle, bir arkadaş konumundaysan ve arkadaşlığını daha fazlası için riske etme potansiyelin olan bir durumdaysan. Bu birçok insanın bir noktada kendilerini bulduğu bir durum. 


Kız arkadaşın aktris Erin Darke ile nasıl tanıştın?
Biz Kill Your Darlings setinde tanıştık ve direkt olarak devam ettik. Bu 'Oh, bu insandan gerçekten hoşlanıyorum' dediğin anlık şeylerden biriydi. Biriyle bir iletişimin oluyor ve birden onlarla konuşmak inanılmaz biçimde kolaylaşıyor. Bizimki aynen böyle bir durumdu. 


Aşk çoğu zaman böyle olmaz mı?
Evet. Çünkü iletişimde kolaylaşma oluyor, bir sakinlik. Çoğu zaman çok sessiz sakin biri değilimdir. Ama aramızdaki bağlantının sakin bir niteliği var. Çaba sarf etmiyoruz. Bu bütünüyle akıcı. Bu harika bir şey. 


Boadway'de yüksek başarı elde eden üç oyunun vardı. The Cripple of Inishmaan, Succeed in Business Without Really Trying ve Equus. Kill Your Darlings'te oynadın ve şimdi de What If. Bunlar esasen farklı karakterler. Sırada ne var?
Muhtemelen senenin sonuna doğru başka bir film çekeceğim. Ama yapacağım yeni filmin tam anlamıyla hangisi olduğunu henüz bilmiyorum. İki ihtimal var, ama hiçbir şey somutlaşmadı. Film setine dönmek için can atıyorum. Heyecanlıyım.


Tiyatroya dönme konusunda da heyecanlı mısın?
Tiyatro her zaman gidip bir şeyler öğrendiğim ve bir aktör olarak geliştiğim bir yer oldu. Umuyorum kariyerimin tamamında böyle olur. Orada çok şey öğrendim ve geliştim. Tiyatro sahnesinden her döndüğümde bir aktör olarak bazı yönlerden büyüdüğümü ve kendime daha çok güvendiğimi hissettim. 


Sahne oyunculuğu ve kamera önü oyunculuğu arasındaki fark ne?
Tiyatro daha çok performans işi. Tiyatroda oynanan, sahnede kesinlikle fantastik görünen performanslar var. Ama aynı performansları filme çekseniz, kamerada alakasız görünürdü çünkü ses anlamında, oyunu geniş bir odada duyulacak şekilde tasarlıyorsunuz. Ve gerçek hayatta yakından ve yüksek sesle söyleyeceğiniz ama tiyatroda aynısını yapamayacağınız sözler de var. 


Film ve tiyatro arasında rahatça gidip gelebilen bir aktörsün. Sadece birini yapacak olsan, hangisi olurdu?
Bence film olurdu, sadece bununla büyüdüğüm için ve benim için bir tür ev gibi olduğundan. Bu aşık olduğum ilk şeydi. Film bir gün başında olmak, yönetmek istediğim şey.


(Çeviri blogumuza aittir, alıntı yaparken kaynak belirtmenizi rica ederiz)